İslamda Depremler: Deprem Bize Neyi Anlatıyor?

İslamda depremlere olan bakış açısını anlatacağımız bu yazımızda depremlerden çıkarılacak dersler ve depremin olmasını etkileyen faktörler, depremden önce ve sonra ne yapılmalı gibi konulara da değineceğiz. Gelin hep birlikte İslamda Depremler başlıklı bu yazımızda inceleyelim!

İslamda Depremler Birer Ceza Mı?

Bazen bir arkadaşımızın hatasını gördüğümüzde yüzüne karşı söyleriz ve düzeltmesi için süre veririz. Bakarız ki düzelmedi. Şöyle bir tutar uyarı mahiyetinde silkeleriz. Zaman içinde yaşadığımız depremlere bu gözle bakmalıyız.

Çoğumuzun aklına kendimizden önce en çok sevdiklerimiz gelir. “Acaba ne yaptılar?” diye telaşlanırız. Telefonlara sarılarak iletişime geçmeye çalışırız ancak çoğu zaman yoğun telefon trafiğinden dolayı Turkcell, Vodafone, Türk Telekom gibi operatör şirketlerinin altyapıları zaman zaman hizmet vermek için yetersiz olur.

Deprem, şimşek, gök gürültüsü, sel, heyelan gibi doğal afetler ve her türlü doğa olayları aslında mutlak gücün sahibi olan Yüce Allah’ı bize hatırlatıyor. Peki İslamda depremler insanlık için birer ceza mı? Yoksa silkelenmemiz için bir uyarı mı? Belki de ölüme ne kadar hazır olduğumuzun muhasebesini yapmamız için bir işaret… İslamda depremler bu gibi soruları sorgulamamızı sağlar.

Bu gibi durumların ibadetlerimizi tekrar gözden geçirmemize ve Yüce Allah’ın rızasına uygun yaşayıp yaşamadığımızı sorgulamamıza vesile olması gerekir. Yüce Allah’tan başka sığınacak limanımız ve koruyucumuz yok. Depremler olup bittikten birkaç gün sonra çoğu zaman insanlar depremi ve depremden çıkardığımız kısa süreli dersi unutarak dünya işlerine dalıp gider. Tam o anda bir ayet bize yol gösterir:

İnsanın başına zararlı bir şey geldiğinde yan üstü yatarken veya otururken ya da ayakta iken hemen bize dua etmeye koyulur; onu zararlı durumundan kurtardığımızda ise -sanki başına gelen zararı gidermeye bizi çağırıp yalvarmamış gibi- inkârcılığa dönüp yoluna devam eder; haddi aşanlara işte bu şekilde yaptıkları güzel görünmektedir. (Yunus Suresi / 12)

İslamda Depremlerden Önce ve Sonra Ne Yapılmalı?

Deprem için aldığımız tedbirler elbette olmalı. Peki ölüm için de tedbirli miyiz? Ebedi yolculuğumuz için bütün hazırlığımız tamam mı?

Özel durumlar hariç sürekli gusül abdestli bulunmamız gerektiği unutulmamalıdır. Deprem olmasa bile başımıza bir musibet gelebileceği es geçilmemelidir. Deprem vb. olaylar namaz kılmamıza mani değildir, insanların çoğunda ne yazık ki bu gibi durumlarda can telaşı geçtikten sonra namazdan önce maddi telaş başlar ve kıymetli gördükleri eşyaları can havliyle yanlarına almaya çalışırlar.

Her gün 70 kere istiğfar eden bir Peygamberin ümmeti olduğunu da unutmayarak tövbe etmeliyiz. Çünkü tövbe kapısı yaşadığımız süre boyunca açık olup ölümle birlikte kapanır. Zira; günahların arttığı, haramın helalden fazla talep gördüğü, faizlerin hesapsızca kullanıldığı, zinanın arttığı bir devirdeyiz. Dargınlıkları bir kenara bırakmalı, sadakaları çoğaltmalıyız. Sevdiklerimizin kıymetini onları kaybetmeden bilelim.

tevekkulvakti.com ailesi olarak dua eder dua bekleriz.